Yapraklan şerit şeklinde olup her iki yüzü tüysüzdür.

Dallar aşağıya doğru sarkar.

Su isteği fazladır.

Hızlı büyüyen bir türdür.

Dalları ince ve esnek yapıdadır.

En iyi yetişeceği yerler sulak bölgelerdir. Bataklık gibi yerlerde çok iyi gelişir. Kökleri suya doğru yayılır.

Söğüt ağacı; söğütgiller familyasından, genellikle su kenarlarında yetişen boylu veya bodur bir ağaçtır. Kışın yaprak döker. Yaprak dökmeyenleri enderdir. Yurdumuzda 35 kadar türü vardır.Özellikle en çok bilinenleri salkım söğütlerdir. Salkım söğütler salkım salkım yapraklarıyla yazları güneşten koruyan bir şemsiye gibidir.

 

Salkım söğüt ağacı Çin ve Japonya’dan dünyaya yayılmıştır. Dalları ince ve esnek yapıdadır. En iyi yetişeceği yerler sulak bölgelerdir. Bataklık gibi yerlerde çok iyi gelişir. Kökleri suya doğru yayılır. Bu ağacın insan sağlığı açısından faydalı olduğu bilinmektedir. Söğüt ağacının tedavi edici özelliği 3500 yıldır bilinmektedir.

 

Eski Sümer ve Mısır kayıtlarında söğüt ağacı kabuğunun ağrı ve ateş düşürme tedavisinde kullanıldığı ile ilgili bilgiler yer almaktadır. M.Ö.5.YY’da Yunanlı doktor Hipokrat söğüdün ilaç olarak kullanımından bahsetmiştir.

 

Amerika yerlilerinin de söğüdü tedavi amacıyla sık sık kullandığı bilinmektedir.1897 yılında saf asetil salisik asit’in bulunmasıyla ortaya çıkan ve bugün bütün dünyada kullanılan Aspirin  ilacı keşfedilmiştir. Saf asetil salisik asit(ASA)ağrı kesici ve ateş düşürücü olarak kullanılan ve hepimizin bildiği ASPİRİN ‘in etken maddesidir. Kaynağı ise hepimizin bildiği ve her yerde yetişen söğüt ağacıdır.